19.6.14

Kitap Yorumu: Şehvetin Kölesi || Kresley Cole (Immortals After Dark #4)


Bowen diğerlerinin görüş açısından çıkarak, Mari’yi bir ağaca yasladı. “Pençelerimi o iblisin boğazına saplayıp lanet olası omurgasına kadar deşmek istiyorum.”

“MacRieve, dur...” 

Eli birden havaya kalkarak kızın başının arkasını kavradı. Kulağına doğru uzandı. “Bu gece senin bana ait olmanı sağlayacağım, Mariketa.” Aksanı ağdalıydı ve sanki biçim değiştirmeye başlarken ses telleri bozuluyormuş gibi boğuk çıkıyordu. “Bu diğer adam kalbinin bir parçasına sahip olabilir ama ben bütün vücuduna sahip olacağım.” Diğer elini kızın boynundan göğüslerine kaydırdı ve ikisini de sırayla avuçladı. Sıcak ve sert elinin altındaki göğüs uçları –tıpkı MacRieve’in söz verdiği gibi- hala sızlıyordu. “Sözümü not et, sana öyle bir sahip olacağım ki, başka kimseyi hatırlamayacaksın. Bu geceden sonra sana dokunmam için kıvranacak, seni öpmem için can atacaksın. Ateş başına vurunca bedeninin her zerresi benimkini efendisi olarak görücek.” 

Mari, onun sözlerinden ve kendisine güveninden şaşırmış –ve evet, heyecanlanmış- bir halde nefesini titrekçe üfledi. 

“Bunu olmuş bil, cadı.” 
Serinin son kitabı Pegasus tarafından önümüzdeki günlerde İhtiras Tutsağı adı ile raflarda yerini alacak. Bu haberi öğrendiğim de sevgili Bowen’ı okuyordum ve nasıl sevindim size anlatamam. Seriyi, kısacası Kresley Cole’u çok seviyorum ve diğer kitabı beklememek kesinlikle çok güzel :) 

Bu haberi paylaştıktan sonra gelelim kitabımıza; biliyorsunuz Tutkuların Pençesi’nde Kaderin Hücum yarışmasını Sebastian’cığım sayesinde kazanıyordu. *Sebastian’a delicesine aşık olan blogger ♥ Kitabımız Hücum yarışmasının son periyodu gerçekleşmeden başlıyor. Yani daha kazanan belli değil. Okuyanlar hatırlar yarışmanın ödülü bir anahtar ama geçmişe gitmelerini sağlayan bir anahtar. Bowen’ın bu yarışmaya katılmasının tek sebebi ise eşini geri getirmek. Kaybettiği karısının ölümünü bir türlü atlatamamış. Çok yaralı, üzgün, kederli. Ve ölümünden dolayı kendisini suçluyor -salak herif- Ölümüne bu yarışmayı kazanmak istiyor. Önündeki tek engeli ise bir cadı. Kaderi daha doğmadan yüzyıllar önce tanrılar tarafından belirlenmiş, geleceğin Beklenen Mariketa’sı. 

Mari, çok genç, güçlerini kullanmayı öğrenme aşamasında ve en önemlisi daha ölümsüz olmamış bir cadı. Güçleri tehlikedeyse yada adrenalinle dolmuşsa ortaya çıkıyor. Cadı konseyi Hücum yarışması için Mari’yi seçiyorlar. Mari’de kendini kanıtlamak istiyor konseye. Çünkü küçük bir büyüyü bile doğru düzgün yapamıyor. Yani anlayacağınız o da yarışmayı kazanmak istiyor. Onun da karşısındaki tek engel güçlü bir Lykae olan Bowen.  

Bowen anlayamadığı bir şekilde Mari’ye çekiliyor. Ama öyle böyle değil. O kadar çok etkileniyor ki karısını düşünmekten çok Mari’yi hayal ediyor. Ve bunu da kızın ona büyü yapmasına bağlıyor ve bundan nefret ediyor. Çünkü geçmişte babasının hayatının kararmasına bir cadı sebep olmuş ve bu da Bowen’ın onlardan nefret etmesine neden. Cadılar güvenilmezler onun için. Ama Mari’ye karşı eşine hissedeceği şeyler hissediyor. Ve bunun için hep onu ve büyülerini suçluyor. Tabii sonradan işlerin o şekilde olmadığını, farklı olayların döndüğünü görüyoruz. 

Oraları okurken ağzım bir karış açık kalmadı değil. Bowen zavallım kader ona öyle bir kazık atmış ki yazara sövebilirsiniz bile. Ben işlerin gerçeklerini öğrenince üzülmedim değil. Açıklayayım diyorum ama anlatırsam spoiler vermiş olacağım ve spoilerdan nefret eden biri olarak susma hakkımı kullanmak istiyorum ;) Neyse sonuç olarak olarak dolu, aksiyonlu bir kitap sizleri bekliyor. Yan karakterlere bile hayran kalabilirsiniz. Ben kesinlikle Rydstrom’u merak ediyorum. Kitapta hep Mari’nin koruyucusuydu tabii Bowen'ı da yola getirdiğini söylemem gerek :) Hareketleri ve tavırları ile beni kendine bağladı ama ona daha iki kitap var. Gerçi Pegasus bu hızla onu da çıkarır, çok beklemeyiz bence :) 


Melis A.

Orijinal Adı: Wicked Deeds on a Winter's Night
Yazarı: Kresley Cole
Yayınevi: Pegasus Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder