18.9.14

Kitap Yorumu: İhtiras Tutsağı || Kresley Cole (İmmortals After Dark #5)



Kuzguni Saçlı, Baştan Çıkarıcı Bir Kadın... 

Geçmiş yüzyılın ünlü balerini Néomi Laress öldürüldüğü gece bir hayalete dönüşmüştür. Öteki dünyaya ait güçlere sahiptir ancak insanlar onu göremez. Çok sevdiği evinde varlığını sürdürmekte, izinsiz giren insanları korkutarak kaçırmaktadır; ta ki kendisinden bile korkutucu, kalpsiz bir ölümsüzle karşılaşana kadar. 

Deliliğe Kapılmış Bir Savaşçı Vampir… 

Başkalarına zarar vermesini önlemek için Conrad Wroth'un ağabeyleri onu terk edilmiş bir malikâneye kapatır. Üstelik sadece onun görebildiği bir kadın onu delirtmeyi aklına koymuştur. Bu eşsiz yaratık Conrad'ı arzuyla kıvrandırır; Conrad'ın vücudu şehvetle yanarken ruhu, sahip olmak istediği kadın için işkence çekmektedir.Conrad, Néomi'yi kazansa bile kadının çevresini kötülük sarmış durumdadır. Onu korumak için eski vahşiliğine dönmeyi göze alan Conrad, karanlık ihtiyaçlarına yenik düşecek midir? 

Conrad Wroth, kendi isteği dışında en büyük ağabeyi Nikolai tarafından vampire dönüştürülmüştür. Sebastain gibi o da bu olaya çok büyük tepki vermiştir ve vampire dönüştükten sonra ortadan kaybolmuştur. Aradan üç yüzyıl gibi süre geçmiştir ve o artık Kayıp bir vampirdir. Seriyi takip ediyorsanız zaten biliyorsunuzdur ama bilmeyenler için açıklayayım; Kayıp vampir, kana olan bağımlılığı artmış -bunun sonucunda gözleri kıpkırmızıdır- ve delirme aşamasına gelmiş vampir demek. Eğer ruh eşlerini bulamazlarsa kontrolden çıkıyorlardır. Conrad artık bu aşamada ve üç yüzyıl sonra ağabeyleri onu bir şekilde ele geçirmeyi başarmışlardır. 

Tabii Conrad’ı yakalamak çok zor. Çünkü bu zaman içinde kendisi azılı bir katile dönüşmüştür ve deliliğinin ona verdiği güçle iyice yenilmez duruma gelmiştir. Bir de unutmamak gerekir ki hayattaki tek amacı ağabeylerini öldürmektir. Ne? Nasıl, yani? dediğinizi duyar gibiyim. Evet, Conrad ağabeylerinin onu isteği dışında vampir yapmalarına sinirlenmiştir ve onları, aileleri ile birlikte ortadan kaldırmak istemektedir. Ve bunun içinde çok sevdiğim adam olan Sebastian’ım da var *çok pis sinirlendim Sebastian’a yaptıklarına zaten -_-

İntikam ile dolu Kayıp bir vampiri ne durduracaktır ki? Sonuçta o kadar çok kişinin ölümüne sebep olmuştur ki bu onu iyice delirtme aşamasına getirmiştir. Peki, bu yakışıklı ve çok tehlikeli varlığı nasıl etkisiz hale getireceklerdir? Bunun cevabı tabii ki küçücük –Conrad’ın boyutlarına göre gerçekten küçük ihihihih- bir balerinde gizli. 


Néomi Laress… 80 yıl önce yani tam olarak 1927 yılında yaşamış, çok ünlü ve bir o kadar da yetenekli bir balerin. Tek başına ayaklarının üzerinde duran, kendi kendine yetebilen, kişiliği güçlü bir kadın. Néomi o kadar tatlı, güzel, zeki bir kadın ki vahşice öldürüldüğü anı okuduğumda kendisine çok üzüldüm. Çünkü bu kadar kötü bir ölümü hiçbir şekilde hak etmedi. Cani eski sevgilisi tarafından kalbine saplandığı hançerle öldürüyor Néomi. Ve son nefesini verirken ölmek istemediğini, yeni aldığı malikânesinden ayrılmak istemediğini söylüyor –ki sanırım yukardakiler ve kaderindeki olacaklar yüzünden- hayalet olarak dünyada kalıyor. 80 yıl boyunca evinin sınırlarında yaşamını sürdürüyor tabii buna sürdürmek denirse. İşte böyle sıradan bir gününde Conrad, ağabeyleri tarafından bu eve getiriliyor. Sonrası ise güldüğünüz, hüzünlendiğiniz, karakterlerimize acıdığımız anlara bırakıyor. 



Conrad duştaki suyun altından çıkarak ona doğru yöneldiğinin farkında değil gibiydi. 
 “Ben Néomi,” diye hoş bir sesle mırıldandı. 
 Conrad, “Néomi,” diye dalgın dalgın tekrarladı. “Seni hiçbir şey utandırmaz mı?” 
 Néomi başını iki yana salladı ve omuzlarından düşen saçları aşağılara döküldü. “Ayrıca vampirim bana dizlerimin bağını çözen bir bakışla baktığı zaman soyunmuş olmaktan pişmanlık duymak biraz zor.” 
Conrad güçlükle yutkunduğunda âdemelması hareket etti. “Dizlerinin bağını mı çözdüm?” 
Néomi başını salladı. “Yanına gelmemi ister miydin?” 
Conrad’ın kaşları çatıldı. “Bunu neden isteyeceksin ki?” 
Néomi dürüstçe cevap verdi. “Çünkü şu anda sen, dünyadaki en favori erkeğimsin.”


Néomi ve Conrad’ın birbirlerine çekilmesi, bu sırada Conrad’ın sadece kendisinin görebildiği bir kadın yüzünden iyice delirdiğini düşünmesi… Néomi’nin merakı… Bilmediği İrfan hakkında şeyler duydukça şaşırması… Tutkularının alev alev ortalığı yakması… Ne kadar etkileşimde olsalar da birbirlerine dokunamamaları… Kitapta eğer hayalet olmasaydı birbirlerine nasıl dokunacaklarını, nasıl zevk vereceklerini anlattıkları bir sahne var ki inanın onlarla birlikte o duyguları hissediyorsunuz. 

Kresley Cole’un çıkan bütün kitaplarına hayran kaldım. Ama içlerinde Sebastian ve şimdi Conrad’ın kitabı beni en çok etkileyenler arasına girdi. Néomi’nin sevdiği adam için kendinden taviz vererek hayata dönmesi, Conrad için savaşması… Conrad’ın bazı aptallıkları yüzünden acı çekmeleri… Ama onların kaderi birlikte yazılmış. Bir sürü kötü olay atlattıkları halde hala birlikte kalabilmeleri bunun kanıtı. 

“Çok güzel, Néomi.” 
“Conrad,” diye mırıldandı. “Benim… Sana ihtiyacım var.” 
Bu sözleri sanki onu sevdiğini ilk kez söylermiş gibi söylemişti. Conrad cevap olarak hırıltıyla, “Benim de sana,” dedi. Bunun farkına varması Conrad’ı şaşkına çevirdi. Kaşları çatıldı, nefesi titredi. Néomi bir keresinde ona hiç âşık olup olmadığını sormuş ve o da kolayca hayır demişti. Şimdi neden âşık olmadığını anlıyordu. 
Çünkü onunla hiç karşılaşmamıştı. 
Ondan önce kimseyi sevmemiş olması nedense doğru gibi görünüyordu. Çünkü Néomi onun için bir duygu olmuştu, ikisi birbirine denkti. 

Ona âşık oldum.


Kitabı beğenerek okuduğumu söylememe gerek yok değil mi? :) Sizlerin de beğenerek okuyacağını biliyorum. Şimdi sıra diğer kitapları beklemekte. Özellikle Nix, diğer Wroth erkeği olan Murdoch ve Cadeon Woede –ki sıradaki kitap onun, yuppiii :) – kitaplarını merakla bekliyorum.


4.Kitap: Şehvetin Kölesi 

Serinin diğer kitaplarını merak ediyorsanız buyrun ;)

  Melis A.

Orijinal Adı: Dark Needs at Night's Edge 
Yazarı: Kresley Cole 
Yayınevi: Pegasus Yayınları 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder